YEME BOZUKLUKLARI
Uzm. Dr. Hakan ÖĞÜTLÜ
GİRİŞ
Yeme gelişimi ve bozuklukları son dönemlerde toplum tarafından oldukça ilgi çeken konulardan birisidir. Bu konunun popüler olmasının esas sebeplerinden birisi ailelerin sağlıklı çocuk gelişimi için beslenmenin önemini kavramalarından geçmektedir. Çocuk ve ergenlerin yeterli ve düzenli beslenmesi, sağlıklı olarak gelişmeleri için esastır.
Çocukların beslenmeleri esnasında yaşadıkları sorunlar, kalıcı hale gelerek yaşamlarını etkilemeye başladığında yeme bozukluğu gelişmiş olur. Bozukluk gelişmeden önce yapılacak doğru müdahalelerle beslenmenin düzenlenmesi yeme bozuklukları açısından koruyucudur. Ailelere, çocuklarını nasıl sağlıklı beslemeleri gerektiğini öğretmek son derece önemlidir. Sağlıklı beslenen bir çocuk ailesini rol model alarak, aynı zamanda sağlıklı beslenen bir ergen ve bir erişkin haline dönecek, yeme bozukluğundan korunmuş olacaktır.
Yeme bozukluğu gelişen çocuk ve ergenlerde ise erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Yeme bozukluğu tedavi edilmezse, çok ciddi tıbbi problemler, ölüme kadar varabilecek sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle yeme bozukluğundan şüphelenilen çocuklar en kısa sürede çocuk psikiyatristi ve pediatriste yönlendirilmelidir. Gerekli muayene ve tetkiklerin ardından tedaviye başlanmalı, ciddi vakalarda hastaneye yatışı eşliğinde tedavi gerçekleştirilmelidir.
ANOREKSİYA NERVOZA
Yeme bozuklukları içinde Anoreksiya Nervoza (AN) yaşamı ciddi düzeyde tehdit eden, en ciddi bozukluklardan biridir. Manken hastalığı olarak bilinen AN’da ölüm oranları yaklaşık olarak %5-10 civarındadır. Anoreksiya terimi Yunanca ‘iştah kaybı’ anlamına gelir. Anoreksiyada ergen, yeme alımını kısıtlayarak belirgin düzeyde vücut ağırlığının düşmesine sebep olur. Kilo almaktan ya da şişmanlamaktan çok korkar ya da belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığında olmasına rağmen kilo almayı güçleştiren davranışlarda bulunur. Bunlar, kendini kusturma, laksatif (müshil hapı), diüretik (idrar söktürücü) kullanma veya aşırı egzersiz yapma olabilir. Kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığıyla ilgili bir bozukluk vardır. Kendini değerlendirirken, vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler ya da o sıradaki düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamaz. Kendisinin etkisiz olduğunu düşünür, kilo kaybetme etkileyici bir başarı demektir, öz saygıyı ve kontrol duygusunu güçlendirir. Kendilik değerleri zayıflıklarına bağlıdır (1, 2).
BULİMİYA NERVOZA
Bulimiya teriminin Yunanca karşılığı ‘öküz açlığı’ demektir. Bulimia Nervoza (BN) tekrarlayan tıkınırcasına yeme atakları ile giden bir bozukluktur. Üç ay içinde, en az haftada bir kez bu atak olur. Çoğu ergenin yiyebileceğinden çok daha fazla yiyeceği belli bir süre içinde yiyebilirler. Yemek yeme üzerine kontrol kalkmıştır, ergen yemek yemeyi durduramadığını, neyi ne kadar yediğini denetleyemediği ifade eder. Yedikten sonra kilo almamak için, kendi kendini kusturma, laksatif veya diüretik ilaçları kilo verme amacıyla kullanma, çok az yeme ya da hiç yememe veya aşırı spor yapma gibi tekrarlayan, uygunsuz davranışlarda bulunurlar. Bulimik dönemlerin ardından sıklıkla suçluluk duygusu, depresyon ve kendini eleştirme meydana gelir. Bulimiya hastaları durumunu dışarıya fark ettirmeyebilir, çünkü anoreksik kişilerin tersine normal ağırlıkta ya da fazla kilolu olabilirler (1).
TIKINIRCASINA YEME BOZUKLUĞU
Tıkanırcasına yeme bozukluğu, tıkanırcasına yeme ataklarıyla karakterize bir yeme bozukluğudur. Tıkanırcasına yeme atağı, belli bir zaman diliminde (örneğin iki saatte) çoğu insanın yiyebileceğinden çok daha fazla miktarda besin tüketmek olarak tanımlanır. Ataklar esnasında, hastalar yeme üzerine olan kontrolü kaybettiklerini hissederler, yemek yemeyi bırakamayacaklarını düşünürler, hangi besinden ne kadar yediklerine bakmaksızın hepsini tüketebilirler. Tokluk hissine çok geç ulaşır, rahatsız edecek seviyede tok oluncaya dek yiyebilirler. Tükettikleri besinlerin görülmemesi için genellikle yalnız başlarına olduklarında atak gerçekleşir. Atağın ardından yaptıklarından pişman olarak kendilerini suçlarlar, depresif hissederler. Bulimiya nervozada görülebilen çıkarma davranışı, aşırı diyet veya egzersiz yapma bu hastalarda görülmez. Eşlik eden psikiyatrik bozukluklar oldukça sıktır. Ergenlerde tıkanırcasına yeme bozukluğu tanısı zamanla değişebilir, bulimiya nervozaya dönüşebilir (3, 4).
TEDAVİ
Ergenlerde görülen yeme bozukluklarının tedavisindeki esas amaç, normal ve sabit bir kiloya ulaşmak, anormal yeme davranışlarını kontrol altına almak, olumsuz duygu, düşünce ve davranışları olumluya dönüştürmektir. Erken tanı ve tedavi hayat kurtarıcıdır. Tedavide; psikoterapötik, ilaç tedavileri ve beslenme yaklaşımların kombinasyonu yer alır. Tedavi için çocuk psikiyatristi, pediatrist ve diyetisyenin birlikte olduğu ekip gereklidir.
Anahtar Kelimeler: Yeme bozuklukları, Anoreksiya Nervoza, Bulimiya Nervoza, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu, Çocuk Psikiyatri, Erken Tanı, Erken Tedavi, Aile.
KAYNAKÇA
- Beumont, PJ. Clinical presentation of anorexia nervosa and bulimia nervosa. Eating disorders and obesity: a comprehensive handbook. 2002;2:162-70.
- Hoek, HW. Incidence, prevalence and mortality of anorexia nervosa and other eating disorders. Current opinion in psychiatry. 2006;19:389-94.
- Pope Jr,, MD, MPH HG, Lalonde JK, Pindyck LJ, Walsh T, Bulik CM, Crow SJ, McElroy SL, Rosenthal N, Hudson JI. Binge eating disorder: a stable syndrome. American Journal of Psychiatry. 2006;163:2181-3.
- Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5). American Psychiatric Association. 2013.