TEKnolojİ ve Sağlık
Tıp, Latince şifa sanatı ve teknoloji de Yunanca beceri zanaat anlamına gelmektedir. Bu iki alan en başından beri insanoğluna ilham kaynağı olmuş ve onu büyülemiştir. Tıpta teknik alet ve cihazlar her zaman yerini almıştır.
Akupunktur iğnelerinin Uzak Doğu tıbbında yaklaşık MÖ 2500’den beri kullanıldığı bilinmektedir. Batı dünyasında bilimsel tıbbın kurucusu ve zamanının önde gelen doktorlarından biri olan Hipokrat’ın (MÖ 460–370), hastalarının bağırsaklarını incelemek için zaten bir proktoskop kullandığı kaynaklarda geçmektedir. Tıp ve teknolojideki ilk ciddi atılım ve modern tıptaki patlama 20. Yüzyılın başında Röntgen ’in klinik olarak uygulanabilir EKG’yi keşfetmesi ile gerçekleşmiştir. Ondan sonra ise farklı teknolojik aletlerin keşfi de hızla gelmeye devam etti. EEG keşfi ile devam eden süreç yapay böbreğin, kalp-akciğer makinesinin, kalça eklem protezlerinin, yapay kalp kapakçıklarının icadı ve piyasaya sürülmesi oldu.


1940’lı yılların başlarında, ilk elektronik bilgisayarın yapımı yeni bir çağ başlattı ve tıp teknolojisinde bir kez daha devrim yaratacak yeni bir teknoloji doğdu: veri işleme ve bilgi teknolojisi. Bu yeni teknoloji, kendisinden önce gelen tüm teknolojik gelişmeleri gölgede bıraktı. Bilgisayarlı hasta kayıtlarındaki gelişmeler, sağlık hizmetlerinin verimliliğini, etkililiğini ve dağıtımını arttırdı. Yönetilen bakım programları geliştikçe, toplum temelli bilginin sağlık hizmeti sunucuları ve halk sağlığı topluluğu için önemi arttı.
Tanı ve tedavide geliştirilen yeni yollar, gelişen teknolojinin bir sonucu olarak günümüzde daha da ön plana çıkmaktadır. Pek çok tıbbi cihaz ve ekipman parçası, yeni tıbbi konseptlerin, stratejilerin ve vizyonların her zamankinden daha hızlı uygulanmasını sağlayan dijital teknolojilerin bir sonucu olarak çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Bu durum sayesinde artık işler çok hızlı ilerlemektedir. Kısacası teknoloji modern tıp bilimini etkilemekte ve daha da gelişmesini sağlamaktadır.
