Salgınların Kısa Bir Tarihi
Ayça Nur DEMİR
Tarihe baktığımızda insanlığın savaş, göç vs. durumlarla mücadele ettiğine şahit olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bunların dışında bir olay var ki yeri geldiğinde bir bölgedeki tüm insanları yok ettiği gibi yeri geliyor Dünya üzerindeki tüm insan nüfusunu etkileyebiliyor. Nedir bu bahsettiğimiz olay? Tabii ki salgınlar.
Yazılı kaynaklar incelendiğinde M.Ö 429-426 yılları arasında ilk Atina Vebası adı verilen bir salgından söz edilmiş. Ve yaklaşık olarak 75.000 ila 100.000 arasında insanın öldüğü not edilmiş. Ondan sonraki kaynaklara bakıldığında 1300’lü yıllara kadar ağırlık Avrupa kıtası olmak üzere başka veba salgınlarının olduğu kayda geçilmiş. Bu veba salgınlarının içinde Antoninus vebası tahmini 5 milyon olan nüfusun %30’unu ve Justinianus veba salgını ise 25 ila 50 milyon arası olan nüfusun %40’ını yok ettiği not edilmiş.
1300’lü yıllara geldiğimizde ise Avrupa kıtasında tarihe ‘’Kara Ölüm’’ olarak geçecek büyük bir veba salgını baş gösteriyor. Yazılı kaynaklar incelendiğinde bu vebanın kaynağının Çin’in Wuhan kenti olduğu bildirilmiş. Göç yollarıyla gelen bu salgın o zamanki 75 ila 100 milyon olan nüfusun yaklaşık %30 ila 60 arasını yok etmiş. Tarihçilerin bu salgın için söyledikleri bir yorum şu: ’’Bu veba salgını Rönesans’ın başlangıcı için bir sebep olabilir’’ tabii ki bu sadece bir yorum. Gerçekte neler olduğunu tam olarak bilemeyiz.
Baktığımızda bu veba salgınından sonra aralıklı olarak salgınlar devam etmiş lakin bu salgın kadar büyük yıkımlar olmamış. Çünkü zaman ilerledikçe sağlık ve toplum alanında yenilikler meydana gelmiş. Artık hijyen kuralları ön plana çıkmaya başlamış. Ama yıl 1918’i gösterdiğinde ilk vaka yeri Amerika olmak üzere İspanyol gribi ortaya çıkmış. Ve tüm dünyaya yayılım göstermiş. Çocuk ve yaşlılardan ziyade bu hastalık daha çok genç erkek bireyleri enfekte etmiş ve onları ölüme sürüklemiş. Toplamda 75 milyon kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuş. Ama bu İspanyol gribi ile insanlar maske takmanın ve sosyal izolasyonun önemini kavramış. Çünkü maske takılırsa ve gerekli sosyal izolasyon sağlanırsa hastalığa yakalanma ihtimali azalmış.
İspanyol gribi, Kara vebadan sonra tarihe pandemi olarak geçen hastalıklardan biri olmuştur. İspanyol gribinden günümüze kadar pandemi olarak kayda geçecek bir salgın olmamıştır. 2003 yılında Hong Kong’da SARS adı verilen bir salgın ortaya çıkmış ve 37 ülkeye yayılmıştır. Toplamda 916 kişi hayatını kaybetmiştir. 2012 yılında ise merkezi Suudi Arabistan olan MERS salgını ortaya çıkmış ama fazla can kaybı olmamıştır. 2013 yılına gelindiğinde ise Afrika’da Ebola salgını baş göstermiştir. Bu salgın ilk Gine’de başlayıp başka Afrika ülkelerine yayılmıştır. Toplamda 11.325 kişinin hayatını kaybetmiştir. Kayıtlarda Haziran 2016 yılında bittiği yazmaktadır.
En son Aralık 2019’a geldiğimizde ise Çin’in Wuhan kentinden tüm dünyaya yayılan Covid-19 salgını ortaya çıkmıştır. Bu virüs SARS-COV-2 adıyla yeni bir koronavirüs olarak kayda geçilmiştir. Kişiden kişiye bulaş gösteren bu virüs kısa zamanda tüm dünyada etkili olmaya başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü bunun üzerine Covid-19’u pandemi olarak ilan etmiştir. Bu hastalığa bakıldığında, şu ana kadar 2.183.581 kişi enfekte olurken, 146.855 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu salgında insanların maske takması ve gerekli sosyal izolasyonu sağlaması kişiden kişiye bulaş riskini azaltmaktadır. Şu an için kesin bir tedavi yok ama çalışmalar hız kesmeden devam etmektedir.
Sağlıklı günler dileğiyle…