KAN YÖNETİMİ
Dr. Cenk İNDELEN
Kan, dünyada en çok nakledilen dokudur ve her yıl artan kan gereksinimi, önemi bir maliyet yükü getirmektedir. Transfüzyonu gereksinimi bilimsel olarak belirlenirse hasta sonuçlarını iyileştirir, hastane kalitesini artırır ve maliyetleri azaltabiliriz.
Dünya Sağlık Örgütü 2010’dan günümüze, hastanede bağımsız ve hasta merkezli, tıbbi kanıtlara ve cerrahi rehberlere dayanan ve multidisipliner bir yaklaşım ile dikkatli cerrahi hemostaz ve tüm hastaların prognozunu iyileştirmek için kan ürünlerinin rasyonel kullanımı uygulamasından oluşan, aneminin erken teşhisi ve tedavisi planlayan Hasta Kan Yönetimi (HKY) programını önermiştir. Transfüzyon yapılmayan hastaların hospitalizasyon süreleri daha düşüktür. Ortopedi, kalp cerrahisi başta olmak üzere transfüzyon strateji programının uygulanmasının mortalite ve hastane maliyetlerini azalttığını göstermektedir.
Society for the Advancement of Blood Management(SABM) ise HKY’ni “hemoglobin konsantrasyonunu korumak, hemostazı optimize etmek ve hasta sonucunu iyileştirmek amacıyla; kan kaybını en aza indirmek için tasarlanmış kanıta dayalı tıbbi ve cerrahi kavramların zamanında uygulanması” olarak tanımlamaktadır.
Transfüzyonun uygun! yapılması önemlidir. ‘Uygun transfüzyon’, ‘güvenli kan’ kavramları; kan gereksinimi olan bir hastaya gereksinimine göre uygun kan bileşenini seçerek, zamanında ve yeterli miktarda kan ürünü vermek olarak tanımlanmaktadır.
HKY, 3 stratejiye dayanmaktadır.
- Preoperatif aneminin tanımlanması ve tedavi süreci.
- İntraoperatif yöntemler süreci.
- Postoperatif yöntemler süreci.
HKY’nin en önemli özelliği “hasta odaklı” olmasıdır. Bir kalite ve hasta güvenliği yaklaşımıdır.