Bağımlılık
Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi 5. Sınıf öğrencisi: Bediha Çelik
Geçici bir rahatlama ve zevk veren ama uzun dönemde fizyolojik, psikolojik zararı ve olumsuz sonuçları olmasına rağmen bir nesneye, bir kişiye yada varlığa karşı duyulan önlenemez istekle onu bırakamamaktır bağımlılık.
Alkol, kafein, esrar, kokain, tütün, morfin ve eroin başlıca bağımlılık yapıcı maddelerdir. Günlük hayatın içinde olan bazı davranışlar da bağımlılık sebeplerinden olabilir. Örneğin; alışverişi ihtiyaca dayalı, bütçeye uygun ve zamana yayılmış olarak yapmak rasyonel olandır. Ama kompülsif satın alma davranışıyla kişinin ekonomisine zarar veren, zamanının büyük bir bölümünü alarak hayatının kontrolünü kaybetmesine neden olan tüketim bağımlılığına dönüşme potansiyeli taşıyabilir. Yemek yemek, cinsel eylemler, spor yapmak, çalışmak, kumar oynamak, internet-sosyal medya ve oyunlarla vakit geçirmek diğer davranışsal bağımlılıklara örnektir.
1953 yılında James Olds ve Peter Milner yaptıkları deneyde beynine elektrot yerleştirilmiş bir farenin önüne yiyecek konulsa dahi yemek yemek yerine yorgunluktan halsiz düşene kadar pedala basmayı sürdürdüğünü gözlemlediler. Elektrot uyarısının verildiği bölgenin, davranışın yinelenmesi için pozitif pekiştirme yapan ödül merkezi olduğunu fark ettiler. Benzer deneylerle insanlarda da gerçekleştirilmiş ve ödül sisteminin yerleşimi çözülmüştür. Bu sistemde anahtar role sahip olan nörotransmitter; istek, güdü, merak, heyecan yaratıp bir aksiyonu başlatan ve davranışı öğrenmemizi sağlayan dopamin molekülüdür.
Enfes bir yemekten bir lokma aldığımızda orta beynimizde yer alan ödül sisteminin başladığı kısım, ventral tekmental alandan dopamin salgılanıp beynin birçok bölgesine gönderilir. Bize ‘’hımmm ne kadar lezzetli’’ dedirten amigdala bölgesi, duygusal tepki ve duygusal hafızanın oluşmasından birincil olarak sorumludur. Hipokampüs ise bu mükemmel anla ilgili nerede, kiminle, ne yiyoruz gibi detayları hafızada depolamaya yardımcı olur. Nukleus accummens beynin ödül merkezidir, haz almayı sağlar ayrıca motor fonksiyonlardan da sorumludur. Böylece bir lokma daha alırız. Bu sırada odaklanmamızı ve dikkatimizi prefrontal cortex sağlar. Bu süreç sayesinde hedoni ve öfori hissederiz.
Ödül sistemi; öğrenme, beslenme, üreme, tehlikelerden kaçma, motivasyon sağlar. Hayattaki fonksiyonlarımızda çok önemli bir yere sahiptir. Ödül eksikliği sendromunda apati, anhedoni, anksiyete, depresyon huzursuzluk, sinirlilik, sosyal etkileşimlerde azalma, zihin karışıklığı şikayetleri görülür. Bu belirtiler madde yoksunluk belirtileri ile birbirine oldukça benzemektedir. Madde bağımlılığının ödül eksikliği sendromu olabileceği şeklinde görüş bildiren veriler bulunmaktadır. D2 reseptörlerinin dopamin bağlama afinitesinin düşüşü ile oluşan hipodopaminerjik aktiviteyi alkol gibi dopaminerjik sistemi uyaran agonistlerin alınarak ödül eksikliğinin telafi edildiği söylenmektedir.
Peki, neden bazı insanlar bağımlılığa daha yatkındır, bağımlılık potansiyelini ne belirler? Bu soruları tek bir sebeple açıklayamayız, multifaktöriyeldir. Maddelerin farklı spektrumlarda bağımlılık potansiyelleri vardır. Eroin, morfin, amfetamin, kokain ve tütünün çok daha yüksektir. Ama kas kütlesini arttıran testesteron hormonunun öncül formu; anabolik steroidler de çok fazla egzersizle bağımlılık oluşturabilmektedir. Ayrıca maddenin kullanım yöntemi ve sıklığı bu potansiyeli etkilemektedir.
Nukleus accummenste FOSB genin ürettiği varyant bir protein olan FosB proteininin seviyesi kişiden kişiye farklılık göstererek insanlarda farklı düzeylerde bağımlılık potansiyeli oluşmasını sağlar. Toplumun tutumu, geleneksel, sosyokültürel davranış kalıpları, aile ve arkadaşlar çevresel faktörler arasında olup davranışsal öğrenmeye sebep olabilirler. Psikolojik olarak karşılanmayan ihtiyaçlar ve stresle başa çıkmak için insan içinde hissettiği boşluğu dışarıyla doldurur. Aklındakileri, sorunlarını, yaşadığı travmalarını unutmak ister bu yüzden bağımlılık kaçma ve kaçınma yolu olarak kullanılabilmektedir. Bazen de bağımlılık dikkatini dağıtarak unutma çabasına dönüşür.
Biri normal biri kokain\eroinli su kapları olan bir kafese konan farenin, kendini öldürene kadar daima uyuşturuculu suyu içtiğini biliyoruz.1970’lerde Prof. Bruce Alexander bu deneye bakıp farenin bomboş bir kafeste bu ilaçları kullanmaktan başka şansı olmadığını fark eder. Bir sürü peynir, renkli toplar, tüneller, arkadaşlar olan bir fare bahçesi hazırlayarak deneyi tekrar eder. Büyüleyici bir şekilde normal ve ilaçlı şişedeki sulardan daima zehirli olmayanı tercih ettiklerini gözlemler. Ayrıca aynı zamanlarda gerçekleşen Vietnam savaşında %20 oranda eroin kullanan askerlerin evlerine döndüğünde %95’i madde kullanımını kolaylık bırakmıştır. Bu fare ve insan deneyleri Prof. Peter Cohen’in ‘’ Belki ona bağımlılık değil, bağ kurma demeliyiz’’ sözünü daha iyi anlamamızı sağlamaktadır.
12 ay sonunda kalıcı bir iyileşmeden söz edilebilen bağımlılık, beynin nöroplastisite özelliği nedeniyle çağrışımsal bellekte değişime yol açar. Nüks riski çok yüksektir bu yüzden sürekli devam etmesi gereken bir mücadele gerekir. Bu mücadelede aradıkları huzur, sükûnet, tatmin ve bağ kurma ihtiyaçlarını sosyal çevresinde bulmaları için toplumu bilgilendirmenin yanı sıra bilinçlendirmek, toplumun bağımlılar ve hayat arasında bir köprü olmalarını sağlamak da elzemdir.
KAYNAKÇA
Gajewski, P. A., Turecki, G., & Robison, A. J. (2016). Differential expression of FosB proteins and potential target genes in select brain regions of addiction and depression patients. PLoS One, 11(8), e0160355
Robins, L. N. (1993). Vietnam veterans’ rapid recovery from heroin addiction: A fluke or normal expectation?. Addiction, 88(8), 1041-1054.
Alexander, B., Hadaway, P., & Coambs, R. (1998). Rat Park Chronicle (From Drugs: Should We Legalize, Decriminalize or Deregulate? P 266-270, 1998, Jeffrey A. Schaler, ed.–See NCJ-172364).
Çetinoğlu, C., Deveci, Y., Gülay, S., Potas, M., & Şekeroğlu, Ş. BAĞIMLI MIYIZ?.
Rossouw, P. J. The Neurobiology of Addiction.
Şahpolat, M., Arı, M., Kokaçya, M. H., & Çöpoğlu, Ü. S. (2014). Ödül Eksikliği Sendromu.
ERYILMAZ, A., & DENİZ, M. E. (2019). Tüm Yönleriyle Bağımlılık.
Toktamış, O. (2015) Nasıl Bağımlı Oluyoruz 22 Mart 2021 tarihinde http://www.acikbilim.com/2015/03/incelemeler/nasil-bagimli-oluyoruz.html adresinden erişilmiştir.
- Author Details

